Gece Salgılanan Hormonlar
- Gece salgılanan hormonlar hangileridir ve görevleri nelerdir?
- Bu hormonlar hayatımızı nasıl etkiler?
Vücudumuz günün farklı saatlerinde farklı salgılar üretir. Gün içerisindeki faaliyetler, fiziki aktiviteler, alınan gıdalar, insanın gün içindeki ruh hali, gece ve gündüz olması, uyanık veya uyku hali gibi etkenler vücut sıvılarının salgılanmasını artırır veya azaltır. Vücudumuz için hayati konumda olan bu hormonlardan gece salgılananlarından bazıları şunlardır:
Melatonin Hormonu
Melatonin hormonunun temel görevi, vücudun biyolojik saatini ve ritmini ayarlamaktır. Hormonun üretimi gün içinde ışığın durumuna göre değişir. Üretim gece başlar ve sabaha karşı durur. Melatonin salgılanması genellikle 21.00- 22.00 saatleri arasında başlar. En yüksek değerlerine ise 02.00-04.00 saatlerinde ulaşır ve 07.00-09.00 arasında sona erer. Gece ne kadar uzarsa, melatonin salgılanması da o kadar uzun sürer.
Melatoninin salgılanması mevsimlik değişiklikler de gösterir. Günler uzadıkça üretim azalır, kısaldıkça artar. Günlerin kısa olduğu kış mevsiminde melatonin üretimi artar ve üretim daha erken başlar. Yaz günlerinde ise azalır ve daha geç salgılanır. Beynin küçük karanlık bir bölgesinde bulunan, dışarıdaki karanlık ve aydınlıktan veya mevsimlere göre gecenin kısalıp uzamasından haberi olmayan bu hücreler ne kadar hormon salgılamaları gerektiğini adeta bilirler.
Melatonin Hormonu Hücre Sistemini Yenileyerek, Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
Melatonin, başta kanser olmak üzere hastalıklar üzerinde baskılayıcı etki yapar. Ayrıca melatonin, tedavi edici dozlarda verildiğinde direkt olarak tümör hücrelerini öldürücü etkiye sahiptir. Geceleri melatonin düzeyi düşük olan kişilerin kalp dolaşım rahatsızlıklarının olması bu hormonun dolaşım sistemi üzerindeki önemini de ortaya koymaktadır.
Melatonin Vücudun Biyolojik Saatini Koruyup Ritmini Ayarlar
İnsan vücudu her gün aynı saatte otomatik olarak belirli fonksiyonları yerine getirir, vücut ısısını değiştirir, hormonlar salgılar. Biz bunların çoğunun farkına bile varmayız. Örneğin bu biyolojik beden saatine uygun olarak vücudumuz akşam saatlerinde ısı kaybını önlemek için beden ısısını düşürür, sabahları ise bedeni günlük aktivitelere hazırlamak için arttırır. Yani vücut ısısı insanlarda, bir günde yaklaşık bir derece iner ve çıkar. Bu çok önemli olaylar melatonin hormonunun salgılanması ile mümkün olur. Beynin özel bir bölgesinde üretilen bu hormon, bedendeki ritmik kimyasal tepkimelerin yan ürünü olarak oluşan zehirli atıklara karşı da koruyucu bir özelliğe sahiptir. Ayrıca melatonin hormonu stres, sıkıntı ve huzursuzluğu ve ayrıca yaşlanma bulgularını azaltır. Bu derece önemli görevler üstlenmiş olan beynimizin salgıladığı melatonin hormonu hava karardıktan sonra üretilir. Cildin yenilenme işlemini bu hormon başlatır. Rabbimiz olan Yüce Allah Kuran’da geceye şöyle dikkat çekmiştir:
“O, geceyi sizin için bir elbise, uykuyu bir dinlenme ve gündüzü de yayılıp-çalışma (zamanı) kılandır.” (Furkan Suresi, 47)
Prolaktin Hormonu
Annenin göğsünde bulunan süt bezlerini harekete geçiren çok özel bir hormon olan prolaktin hormonu hipofiz bezinden salgılanır. Bebeğin emmeye başlaması ile sinirler yoluyla omuriliğe uyarıcı gelir, buradan çıkan bir yol ile hipotalamus harekete geçer, oksitosin ve vazopressin salgılar. Bu iki hormon kana karışarak göğüse ulaşır ve burada hücreler kasılır, hücrelerdeki süt kanallara iner. Böylece bebek süt emmeye başlamasından 30 sn sonra süt akmaya başlar. Bebeğin beslenmesinde ana rol oynayan prolaktin hormonunun salgılanması gece maksimum dereceye ulaşır.
Testosteron Hormonu
Testosteron hormonu, hipofiz bezinden salgılanan LH hormonu sayesinde üretilir. Ancak testosteron LH hormonunun kontrolü altında olduğu kadar, LH hormonu da testosteronun kontrolü altındadır. Kanda testosteron miktarı arttığı zaman, testosteron molekülleri hipofiz bezine daha fazla LH hormonu üretmemeleri için baskı yapar. Ne zaman testosteron miktarı azalır, o zaman LH hormonunun üretimi tekrar başlar. Üretilen LH hormonu testisleri harekete geçirir ve azalan testosteron miktarının artırılması için ek üretim yapılmasını emreder. Erkek vücuduna ait karakteristik özellikleri meydana getiren bu hormon günün her saatinde salgılanmakla beraber gece vakti % 40 daha fazla salgılanır.
Erkek için özel yaratılmış olan bu sistem alemlerin Rabbi Allah’a aittir. Yaratılıştaki kusursuzluğu düşünen her insan, bizi yoktan var eden Rabbimiz’i zikrederek O’na şükretmelidir:
“Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki sakınasınız.” (Bakara Suresi, 21)
Tiroid Hormonu
Tiroid hormonunun kalp kasının kasılma gücünün, kalp atım sayısının, solunumun ve bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde, oksijen tüketimi ve ısı üretiminde, kan hücrelerinde alyuvarların üretiminde, kemik yapım ve yıkımında, karbonhidrat, yağ, protein ve vitamin metabolizmasının düzenlenmesinde, anne karnındaki bebeğin beyin ve iskelet gelişiminde ve doğurganlıkta çok önemli görevleri vardır.
Tiroksin hormonuna ihtiyaç duyulduğu anda hormonal sistemin beyni hipotalamus, hormonal sistemin orkestra şefi olan hipofiz bezine bir emir (TRH- Tirotropin Salgılatıcı Hormon) gönderir. Emri alan hipofiz bezi, tiroid bezinin harekete geçmesi gerektiğini anlar. O da hemen tiroid bezine bir emir (TSH- Tiroid Bezini Harekete Geçirici Hormon) gönderir. Emir-komuta zincirinin son halkası olan tiroid bezi de kendisine ulaşan bu emir doğrultusunda hemen tiroksin hormonu üretir ve kan yoluyla bunu bütün vücuda dağıtır.
Tiroid uyarıcı hormon, gece 02.00 ila 04.00 saatleri arasında maksimum seviyeye ulaşır. Akşam 18.00–22.00 saatleri arasında ise minimum seviyededir. Bu iki saat arasında %50 fark vardır. Bu durumda olağanüstü uyumlu bir sistemin kurulduğu ortaya çıkmaktadır. Ve bu sistem Allah’ın tiroid hormonunu yaratmasındaki kusursuzluğu bir kez daha ispatlamaktadır. Allah Kuran ayetlerinde yeryüzünün her noktasında görülen bu uyum ve kusursuzluğu şöyle bildirmiştir:
“O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.” (Mülk Suresi, 3-4)
Hormon sistemi, sinir sistemi ile birlikte vücut hücrelerinin koordinasyonunu sağlar. Eğer sinir sistemi internet yoluyla gönderilen mesajlara benzetilirse, hormon sistemi mektup yoluyla gönderilen mesajlara benzer; daha yavaştır, ancak daha uzun süre etkilidir. İnsan sahip olduğu dış görünüş ve fiziksel özellikleri, Allah’ın kusursuz bir şekilde yarattığı bu küçük hormonlara borçludur. Bu da insanın yaratılışının Allah tarafından nasıl hassas dengeler üzerine bina edildiğinin bir başka delilidir: Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı ve size düzenli bir biçim (suret) verdi; suretlerinizi de güzel yaptı. Dönüş O’nadır. (Tegabün Suresi, 3)
Büyüme Hormonu
Bir yaşını dolduran bir bebek, doğduğu güne oranla yaklaşık olarak iki kat daha ağır, %50 daha uzundur. Bir yıl içinde büyük bir hızla kilo almış, boyu uzamış ve vücudu orantılı bir şekilde büyümüştür. Yaklaşık 3 kg. ağırlığında, 50 cm. boyunda yeni doğan bir bebek, yirmi – yirmi beş sene içinde yaklaşık 80 kg. ağırlığında 1.80 cm. uzunluğunda yetişkin bir insana dönüşür. Peki tüm bunların olmasını sağlayan hipofiz bezinden salgılanan mucize bir molekül, büyüme hormonudur. Küçük bir bebeğin yetişkin bir insan olması için gereken büyüme işlemi iki farklı şekilde gerçekleşir. Bazı hücreler hacimlerini artırırlar. Bazı hücreler de bölünerek çoğalırlar. İşte bu iki işlemi de sağlayan ve yöneten büyüme hormonudur.
Büyüme hormonu, beyindeki hipofiz bezinden salgılanır ve bütün vücut hücrelerine etki eder. Her hücre hipofiz bezinden kendisine gelen mesajın anlamını bilir. Eğer genişlemesi gerekiyorsa genişler. Bölünerek çoğalması gerekiyorsa çoğalır. Örneğin yeni doğmuş bir bebeğin kalbi yetişkin halinin yaklaşık olarak 16’da biri kadardır. Buna karşın toplam hücre sayısı yetişkin kalbindekilerle aynıdır. Büyüme hormonu gelişme döneminde kalp hücrelerine teker teker etki eder. Her hücre, büyüme hormonunun kendisine emrettiği kadar gelişme gösterir. Böylece kalp de büyüyerek yetişkin bir insanın bedenine kan pompalayabilecek bir boyuta gelir. Sinir hücrelerinin çoğalması da bebek henüz anne karnındayken, 6. ayın sonunda biter. Bu aşamadan doğuma ve doğumdan yetişkinliğe kadar olan devrede sinir hücrelerinin sayıları sabit kalır. Vücut büyüdükçe, büyüme hormonu sinir hücrelerine de hacimsel olarak büyümelerini emreder. Böylece sinir sistemi büyüme çağının bitimiyle beraber son halini alır. İnsanın gelişimi açısından son derece önemli olan büyüme hormonu uykuya geçilir geçilmez kanda maksimum seviyeye ulaşır.
Her an kanda bulunan büyüme hormonunun miktarı nasıl ölçülmektedir? Hücreler büyüme hormonunu diğer moleküllerden nasıl ayırt etmektedirler? Bu hücrelerin molekülleri tanımalarını sağlayacak gözleri, durum değerlendirmesi yapacak bir beyinleri yoktur. Ancak Allah’ın kurduğu sistem içinde kendilerine emredilen görevi hatasız bir şekilde yerine getirirler. Bu kusursuz sistem sayesinde insan son derece orantılı, estetik bir vücuda ve organlara sahip olur. Allah, yarattığı her şey gibi insanı da mükemmel özelliklerle birlikte var etmiştir:
“O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.” (Haşr Suresi, 24)