Filler Hakkındaki 10 Önemli Gerçek
İki kıtaya yayılmış olarak yaşayan filler, hortumlarından kulaklarına, kulaklarından ayaklarına kadar tüm vücutlarında Allah’ın kusursuz yaratışının örneklerini taşırlar. İşte filler ile ilgili bilmeniz gereken 10 gerçek: (1)
1. Filler Dünyanın En Büyük Kara Hayvanıdır
Afrika fili dünyanın en büyük kara memelisidir. Erkeklerinin boyu ortalama 3 m yüksekliğe ve ağırlıkları da 6 tona kadar ulaşır. Erkekler tam boylarına ancak 35-40 yaşlarında ulaşırlar. Filler 60-70 yıla kadar yaşayabildiği için ömürlerinin yarısı gelişim sürecinde geçer. Fillerin sadece yetişkinleri değil yavruları bile çok büyüktür. Filler doğduklarında 120 kg ağırlığında olabilir.
2. İki Türü Kulaklarından Ayırt Edebilirsiniz
İki fil türü var: Afrika fili ve Asya fili. Afrika fillerinin kulakları, Asya fillerinden kulaklarından çok daha büyüktür ve şekil olarak Afrika kıtasına benzer. Asya fillerinin kulakları Hindistan alt kıtasına benzer. Bir de hortum farkı var. Afrika fillerinin hortumlarının ucunda iki boşluk varken Asya fillerinin bir tane boşluk vardır.
Filler kulakları insan kulağı tarafından algılanamayan düşük frekanslı ses dalgalarını algılayabilir. Bu keskin işitme duyusu, onlara uzun mesafelerde bile iletişimde bulunma imkânı sağlar. Araştırmalar fillerin 1 ila 1,5 km uzaklıktan belirli bireylerin çağrılarını ve seslerini tanıyabildiğini göstermiştir (2)
3. Hortumlarının Çılgın Yetenekleri Var
Fillerin gövdelerinde yaklaşık 150.000 kas birimi vardır. Hortumları belki de herhangi bir memelide bulunan en hassas organdır. Asya fillerinin bir yer fıstığını alıp kabuklarını soydukları, kabuklarını dışarı üfledikleri ve yemişleri yedikleri görülmüştür. Filler hortumlarını içmek için emmek için kullanırlar- 8 litreye kadar su içerebilir. Ayrıca yüzerken mayolarını şnorkel olarak kullanırlar.
Filler oldukça hassas bir koku duyusu ile yaratılmışlardır. Angola’da metrelerce uzaktan içlerindeki patlayıcıların kokusunu fark eden fillerin mayın tarlalarından kaçındığı tespit edilmiştir.3 Fillerin koku duyuları o kadar hassastır ki kendilerinden 19,2 km uzaklıktaki su kaynaklarını bile algılayabilirler. (4)
4. Dişleri Gerçekten de Diştir
Bazı Asya fillerinin dışarı uzayan dişleri yoktur. Ama tüm Afrika fillerinin dişleri, 2 yaşındayken uzamaya başlar ve bu büyüme yaşamları boyunca devam eder. Kesici fonksiyonu gören ve dışa doğru uzayan iki uzun diş beslenmeye yardımcı olmak için kullanılır. Hayvan dişleri ile ağaçların kabuklarını soyar, ağaç köklerini kazır ve mücadelelerde silah olarak kullanır.
Afrika fili dişleri öne doğru kavislidir ve ortalama 1,5-2,5 m uzunluğundadır ve her biri yaklaşık 23-45 kg ağırlığa sahip olabilir. Erkek filler, dişi fillere göre önemli ölçüde daha büyük dişlere sahiptir. (5) Fillerin dişleri oldukça uzun olabilir. Şimdiye kadar tespit edilen en büyük fildişi 304 cm boyunda ve 90,7 kg’dır. Bir filin dişi yılda 20 cm kadar uzayabilir. (6)
5. Çok Kalın Derileri Vardır
Fil vücudunu kaplayan kalın bir cilt tabakasına sahip olarak yaratılmıştır. Filin derisi 2,5 cm kalınlığa ulaşabilmektedir. Derilerindeki kıvrımlar ve kırışıklıklar, düz cilde göre 10 kat daha fazla su tutabilir ve bu da hayvanın serinlemesini sağlar. Filler düzenli toz ve çamur banyoları yaparak ciltlerini temiz tutar ve kendilerini güneş yanığından korurlar.
6. Sürekli Yemek Yerler
Fillerin yemek ihtiyacı insanlarınki ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür. O kadar çok yerler ki, vahşi doğada günün %60’ını yiyecek aramakla geçirirler. (7) Otlar, yapraklar, kökler ve meyveler başlıca yiyecekleridir. Filler günde 150 kg’a yiyeceğe ihtiyaç duyarlar. Bu, yaklaşık 375 kutu kuru fasulye demek. Ancak hayvan bunun yarısını sindirip kalan diğer yarısını sindirmeden boşaltabilir.
7. Titreşimler Yoluyla İletişim Kurarlar
Filler çevreleri ile çeşitli şekillerde iletişim kurabilirler. Beden dilini kullanmak, dokunmak ve koku almak veya sesleri kullanmak gibi farklı yöntemler onların iletişim yollarını oluşturur.
Tüm bunlara ek olarak fillerin basınca ve titreşime duyarlı olan “Pacinian cisimciği” adı verilen özel algılayıcıları da vardır. Pacinian cisimcikleri, fil ayaklarının tabanlarında da bulunur ve yerde oluşan titreşimlerin algılanmasına yardımcı olur.
Yerdeki titreşimleri tespit etme yeteneği, fillere yoğun ormanlarda, uzaktaki sürü üyeleriyle daha geniş bir iletişim aralığı sunar. Hayvan uzaktaki diğer fillerin gürlemelerini toprakta oluşan titreşimlerden hissedebilir. Ayrıca yeraltı su kaynaklarının yerlerini belirlemelerini de sağlar. Hayvan diğer hayvan sürülerinin hareketlerini de çok uzaktan tespit edebilirler. (8)
Bilim insanları 2004 yılında Asya tsunamisinden birçok filin sağ kurtulmasını pacinian cisimcikleri ile ilişkilendirmiştir. Buna göre fillerin yerdeki sismik titreşimleri algılamaları nedeniyle tsunami gelmeden bölgeden uzaklaşmışlardır. (9)
8. Yavrular Doğumdan 20 Dakika Sonra Ayağa Kalkabilir
Fil yavruları doğduktan sonra sadece 20 dakika içinde ayakta durabilir ve 1 saat içinde de yürüyebilirler. İki gün sonra ise rahatlıkla sürüye ayak uydurabilirler. Yavru fillerin bu özelliği fil sürülerinin yiyecek ve su bulmak için yaptıkları göçü kesintiye uğratmadan devam edebilmeleri imkânı verir.
9. Bir Fil Asla Unutmaz!
Filin şakak lobu (beynin hafızayla ilişkili bölgesi) insanlarınkinden çok daha büyük ve yoğundur. Bu nedenle ‘filler asla unutmaz’ deyimi pekte yanlış sayılmaz. Nitekim 23 yıl aradan sonra karşılaşan iki filin birbirlerini hemen tanıdıkları tespit edilmiştir. Fillerin kuvvetli hafızaları aynı zamanda normal yaşam alanlarındaki su kaynakları ve bitki örtüsü kuruduğunda alternatif yiyecek ve su kaynaklarına giden yolları kolaylıkla hatırlamalarını da sağlar. (10)
10. Türleri Yok Olma Tehlikesi Altında
Afrika fillerinin yaklaşık %90’ı geçtiğimiz yüzyılda – fildişi ticareti nedeniyle- yok oldu ve bugün tahminen 415.000 vahşi fil hayatta. Son üç nesilde en az %50 oranında azalan Asya filleri de Afrika filleri gibi tehdit altında. Vahşi doğada sadece 45.000 civarında fil yaşadığı düşünülüyor. Bu hayvanların yaşam alanları değiştikçe, parçalanıp insanların yerleşim yerleri ve tarım alanlarının içinde kaldıkça maruz kaldıkları tehlikeler de büyüyor.
Referanslar:
(1) WWF, “Top 10 Facts About Elephants” Son görüntülenme tarihi: 6 Nisan 2022 https://www.wwf.org.uk/learn/fascinating-facts/elephants
(Ayrıca referans verilmemiş ise ilgili bilgiler bu kaynaktandır)
(2) Seaworld Parks &Entertaiment, “Sesnses” Son görülme tarihi: 8 Nisan 2022
https://seaworld.org/animals/all-about/elephants/senses/#:~:text=Hearing,%2C%20in%20long%2Ddistance%20communication
(3) James Gorman, “The Elephant’s Superb Nose”, The New York Times 19 Haziran 2018
https://www.nytimes.com/2018/06/19/science/elephants-smell-trunk.html#:~:text=Elephants%20have%20a%20keen%20nose,distinguish%20between%20similar%20smelling%20plants.
(4) Seaworld Parks &Entertaiment, “Sesnses” Son görülme tarihi: 8 Nisan 2022
https://seaworld.org/animals/all-about/elephants/senses/#:~:text=Hearing,%2C%20in%20long%2Ddistance%20communication.
(5) Safari Ventures, “African Elephant Facts: Elephant Tusks” Son görülme tarihi: 8 Nisan 2022
https://www.safariventures.com/african-elephant-facts-elephant-tusks/
(6) Franette Armstrong, “The Truth About Tusks“, 30 Temmuz 2014
https://www.thedodo.com/the-truth-about-tusks-648225506.html
(7) Sarah Crupi, “Ask the Expert: How much do elephants eat?”, Cleveland Zoological Society 5 Eylül 2017
https://www.clevelandzoosociety.org/z/2017/09/05/ask-the-expert-how-much-do-elephants-eat#:~:text=The%20majority%20of%20that%20is,break%20off%20large%20tree%20branches.
(8) M. Bouley, C. N. Alarcón,T. Hildebrandt,C. E. O’Connell-Rodwell, “The distribution, density and three-dimensional histomorphology of Pacinian corpuscles in the foot of the Asian elephant (Elephas maximus) and their potential role in seismic communication”, Journal of Anatomy Ekim 2007, 211 (4), s.428-435
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2375831/
(9) Seaworld Parks &Entertaiment, “Senses”, Son görülme tarihi: 8 Nisan 2022
https://seaworld.org/animals/all-about/elephants/senses/#:~:text=Hearing,%2C%20in%20long%2Ddistance%20communication.
(10) James Ritchie, “Fact or Fiction?”, Elephants Never Forget“, Scientific American 12 Ocak 2009
https://www.scientificamerican.com/article/elephants-never-forget/